Öncelikle foruma katkı yapan herkese çok teşekkürler, referanslardan çok yararlandım. Ancak, tüm samimiyetimle itiraf etmeliyim ki @Alya Demirel tanınmasaydı, onu gizlemek için elimden geleni yapardım. Üzgün olmadığım için üzgünüm forum; beni asla admin yapmayın 
Bugün @Deadpool sayesinde, hızlı desteğiyle plus üye oldum ve uzun zamandır yorumlarını okuduğum Alya’ya yazdım. Şanslıyım ki müsaitmiş; hızlı bir planlama sonrasında akşam için 5 saatlik bir görüşme ayarladık. Onu ilk gördüğüm an içimden “bu ne ya” diye geçirdim. Üşümüş gibi masum bakışları, bıcır bıcır konuşması… Öyle minyon, öyle saf bir güzelliği var ki, saatlerce onu izleyebilirdim.
İlişki sırasında, oral yaparken, gözlerimin içine bakışını betimlemeye Türkçem yetmez. Alya'nın yumuşacık vücuduna sarılmak, öpüp okşamak da çok keyifliydi. Özel bölgesi de daracık. Minyon seven bir erkeği çıldırtabilecek her şeye sahip. Yönlendirilmeye açık, uzamasını problem etmiyor ve elinden geleni yapıyor. İlişki esnasında bir ara bana, cilveyle, cilveli ses tonuyla, saçlarını savurarak “anlat bakalım ne kadar güzelim“ dedi. O an hala beynimde Instagram story'si gibi dönüp duruyor. Böyle küçük enstantanelerin hastasıyım.
Aksiyon aralarında çokça sohbet ettik; yemek yerken bile muhabbete daldık. Birlikte Galatasaray-Beşiktaş maçını izledik. Fanatik Galatasaray'lı olmama rağmen maçı mı izledim, onu ve dudaklarından dökülen kelimeleri mi izledim tam hatırlayamıyorum. Alya futboldan “hiç” anlamıyor ve takım tutmuyor. Ona sigara paketleri ve çakmaklarla ofsaytı ve takımların ofsayt taktiğini nasıl yaptığını anlatmaya çalıştım; umarım anlamıştır
Maçı da bitiremedik zaten, 80. dakikada dayanamayıp tekrar yatağa götürdüm. Eğer gecelik kalabilseydi, asla göndermek istemezdim; Alya’yla yaşanacak çok şey var.
Bir sonrakine @Kumsal Altınok ile duo yapmayı konuştuk; henüz Kumsal’ın bundan haberi olmayabilir, umarım kabul eder
Lego çiçeklerin yarın geliyor. Az işim var, sonrasında hemen sana yazacağım güzel bebeğim.
Bugün @Deadpool sayesinde, hızlı desteğiyle plus üye oldum ve uzun zamandır yorumlarını okuduğum Alya’ya yazdım. Şanslıyım ki müsaitmiş; hızlı bir planlama sonrasında akşam için 5 saatlik bir görüşme ayarladık. Onu ilk gördüğüm an içimden “bu ne ya” diye geçirdim. Üşümüş gibi masum bakışları, bıcır bıcır konuşması… Öyle minyon, öyle saf bir güzelliği var ki, saatlerce onu izleyebilirdim.
İlişki sırasında, oral yaparken, gözlerimin içine bakışını betimlemeye Türkçem yetmez. Alya'nın yumuşacık vücuduna sarılmak, öpüp okşamak da çok keyifliydi. Özel bölgesi de daracık. Minyon seven bir erkeği çıldırtabilecek her şeye sahip. Yönlendirilmeye açık, uzamasını problem etmiyor ve elinden geleni yapıyor. İlişki esnasında bir ara bana, cilveyle, cilveli ses tonuyla, saçlarını savurarak “anlat bakalım ne kadar güzelim“ dedi. O an hala beynimde Instagram story'si gibi dönüp duruyor. Böyle küçük enstantanelerin hastasıyım.
Aksiyon aralarında çokça sohbet ettik; yemek yerken bile muhabbete daldık. Birlikte Galatasaray-Beşiktaş maçını izledik. Fanatik Galatasaray'lı olmama rağmen maçı mı izledim, onu ve dudaklarından dökülen kelimeleri mi izledim tam hatırlayamıyorum. Alya futboldan “hiç” anlamıyor ve takım tutmuyor. Ona sigara paketleri ve çakmaklarla ofsaytı ve takımların ofsayt taktiğini nasıl yaptığını anlatmaya çalıştım; umarım anlamıştır
Bir sonrakine @Kumsal Altınok ile duo yapmayı konuştuk; henüz Kumsal’ın bundan haberi olmayabilir, umarım kabul eder
Lego çiçeklerin yarın geliyor. Az işim var, sonrasında hemen sana yazacağım güzel bebeğim.